TABİAT RUHU

Ben tabiatın geniş kucağında doğdum. Ağaçlar bebek vücudumu koruma altına aldı, mavi gökyüzü üstümü örttü. Ben tabiatın çocuğuyum. Ona daima saygı duyarım. Onun engebeleri, elbiseleri; alnının çevresindeki çelengi, mevsimleri; heybetli meşeleri ve daima yeşil saçları, toprağı sarıp sarmalayan lüle lüle saçları, hepsi benim bitmez tükenmez sevgimi beklerler.

Kahgegagahbowh, Ojibway Tribe

Defne Ağacı (Lauraceae)

Defne Ağacı (Lauraceae)

Defne, defnegiller (Lauraceae) familyasının Laurus  cinsini oluşturan herdem yeşil ağaç  veya ağaççık görünümündeki bitki türlerinin ortak adı. Üç türü bilinmektedir.

 Tarihçe

Fosil kalıntılarından Buzul Çağı'ndan önce Akdeniz ve Kuzey Afrika'da defne türlerinin geniş yayılışa sahip olduğu görülür. Daha sonra Buzul Çağı'nda Akdeniz Havzası'nın donmasıyla bu türlerin daha yumuşak iklimin görüldüğü Güney İspanya, Portekiz ve Macaronesian Adalarına çekilmek zorunda kaldığı kabul edilmektedir. Buzul Çağı'nın sona ermesiyle birlikte Akdeniz defnesi yeniden Akdeniz çevresinde görülmeye başlanmıştır.

 Türler

    * Azor defnesi (Laurus azorica), Azorlar
    * Akdeniz defnesi (Laurus nobilis), Türkiye, Yunanistan, İspanya
    * Kanarya Adaları defnesi (Laurus novocanariensis), Kanarya Adaları, Madeira Adaları


Akdeniz Defne Ağacı (Laurus nobilis)

Akdeniz defnesi, (Laurus nobilis), defnegillerden, her mevsim yeşil kalabilen, güzel kokulu ve yapraklarının kullanım alanı oldukça geniş olan bir çalı veya ağaç  türü. Yemeklere lezzet kattığı gibi alternatif tıpta da birçok yararı vardır. Ayrıca Türkiye'nin tarım ihracatında önemli bir paya sahiptir.

 Tanımlaması  

Akdeniz'e özgü bir bitki olan defne, genelde 2-6 m boyunda bir çalı veya ağaçtır, ama boyu 10 metreyi bulabilir. Gövdesinin alt kısmı gri, üst kısmı yeşildir. Yaprakları 6–12 cm uzunlukta ve 2–4 cm genişliktedir. Yapraklar kokuludur, şekilleri mızrak ucu gibi, kenarları dalgalı, üst yüzleri koyu yeşil, alt yüzleri açık yeşıldir. Çiçekleri 1 cm çapında olup açık sarı veya yeşildir, sapın aynı noktasından 4-5 tanesi birden çıkarak birer öbek oluşturular. Bu çiçek öbekleri yaprağın yanında çift olarak açarlar. Ağaçlar erkek ve dişi olarak ayrılırlar. Meyvesi yaklaşık 1 cm çapında, içinde tek bir tohum barındıran siyah bir yemiştir. En büyük düşmanı yaprak bitidir.

 Kullanımı

Defneden elde edilen defne yaprağı, yemeklerde tat vermek için kullanılmaktadır. Avrupa'da genelde önce kurutulur ve salça yapılırken beraberce pişirilir.

Akdeniz defnesi, süs bitkisi olarak, özellikle süs bahçelerinde Akdeniz iklimi ve okyanus iklimi olan bölgelerde yetiştirilir. Dona çok duyarlı olduğu için daha soğuk yerlerde ise ev bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Defne bitkisinin kaynağı Doğu Akdeniz bölgesi olup oradan ılıman iklimli başka yörelere yayılmıştır.

Defne yağı defne meyvelerini sıkarak elde edilen, 30°C'de eriyen bir yağdır. %95 yağ asitlerinden ve %5 esansiyel yağlardan oluşur. Yağ, en çok sabun üretiminde kullanılıp, bunun yanı sıra kozmetik sanayisinde cilt nemlendirici olarak kullanılır.

Şifalı ot olarak romatizma, deri kızarıklıkları ve kulak ağrıları için kullanılır.

Tıbbi literatürde defne yaprağının antioksidan, analjezik (ağrı kesici), antienflamatuar ve antikonvulsant (antiepileptik) yararlarının olduğu belirtilmektedir.

 Ekonomik boyutu

Defne yaprağınin yıllık üretimi yılda 8 bin tondur, bunun yaklaşık %80'ı Türkiye'den kaynaklanır bu üretimden 8 milyon dolar gelir elde edilmektedir.

 İçeriği

Defne yaprağı %1-3 esans yağlarından  oluşur. Bu lipitler 1,8-cineole ve pinen, Terpen, Sesquiterpen, Metileugenol ve daha ufak miktarlarda α- ve β-Pinen, Phellandren, Linalool, Geraniol ve Terpineol. Defne yaprağının tat ve aroması büyük ölçüde eugenol adlı esansiyel yağdan kaynaklanır.

 Tarihçe ve mitoloji

Akdeniz defnesi, Apollon'un simgesidir. Yunan mitolojisinde Apollon Dafni'ye aşık olur ama Dafni onu istemez ve ondan kaçar. Tam yakalanacağı sırada babası, nehir tanrısı Peneus onu bir defne ağacına dönüştürür. Ardından Apollon bu ağacı kendi ağacı ilan eder ve galibiyet, şarkı ve şiirlere adar.

Antik Yunanistan'da ve Roma'da galipler ve şairler defne yapraklarından yapılma çelenk verilirdi, bu bir taç şeklinde giyilirdi. Modern olimpiyatların öncülü sayılan Pitik yarışmalarda defne tacın ödül olarak verilmesinin nedeni bu yarışmaların Apollon şerefine yapılmasıydı.

 Destan


Apollon ve Dafni

Destana  göre, Yunan Deniz Tanrısı Peneus'un kızı Dafni'ye, Apollon  aşık olmuştur. Dafni'ye umutsuzca aşık olmasının nedeni, aşk tanrısı Eros'un oklarından birine hedef olmasıdır.

Apollon aslında çok iyi bir okçudur ve kendiyle övünmeyi çok sever. Birgün kendisi gibi iyi bir okçu olan Afrodit'in oğlu genç Eros ile karşılaşır ve onun okçuluk kabiliyeti ile ilgili alaycı sözler söyler. Buna karşılık, Eros öç almak ister ve iki ok hazırlar. Biri altın suyuna batırılmıştır ve saplandığı kişiye tutku ve sonsuz aşk verecektir. Diğer ok ise saplandığı kişiyi aşk ve tutkudan tamamen uzaklaştıracaktır. Altın ok Apollon'un kalbine saplanır ve Dafni'ye umutsuzca aşık olur. Fakat ne yazık ki diğer ok Dafni'nin kalbine saplanmıştır. Dafni, Apollon'dan sürekli kaçar ve aşkını reddeder.

Bir gün Dafni yine kaçarken Apollon'a yakalanır ve babası Yunan Deniz Tanrısı Peneus'dan yardım ister. Peneus, Dafni'yi Defne ağacına dönüştürür ve Dafni sonsuza dek Defne ağacı olarak kalır.

Apollon ise, Defne ağacından aldığı yapraklarla kendine bir taç yapar ve bu tacı başından hiç çıkartmaz. Tüm Apollon heykellerinin başında gördüğümüz Defne yapraklarından yapılmış tacın sebebi budur.

Yine bir efsaneye göre bu olay Antakya'nın Harbiye Beldesinde geçmiştir.Bu efsanenin kanıtlarından en önemlilerinden biri Antakya Arkeoloji Müzesini'nde bulunan Apollon ve Dafni mozaiğidir. Ayrıca burada yaşayan halk,Harbiye'nin meşhur şelalelerine "Apollon'un Gözyaşları" adını vermiştir.Ayrıca bu şelaleler defne ağaçları arasından akmaktadır. Bu da öykünün Harbiyede geçtiğini destekleyen önemli özelliktir.

Apollo ve Dafni isimli heykeli ünlü heykeltıraş Gian Lorenzo Bernini'nin en tanınmış eserlerindendir.

 Simgesellik

Akdeniz defnesi, yaz kış yeşil kalır. Bu özelliği nedeniyle ölümsüzlüğün simgesidir.

Antik Yunanistan'da bu ağaç Apollon'a adanmıştır ve galibiyetle elde edilmiş ölümsüzlüğü, ve bu galibiyeti sağlayan, kahramanlıkla birleşmiş erdemi simgeler. Kahramanlara, alimlere ve bilgelere verilen defne yapraklı tacın kaynağı budur. Gene Apollon'la ilişkili olarak, Apollon'un kehanet özelliklerine elde edebilmek için Delfi'teki kahinler de kehanette bulunmadan önce defne yaprakları çiğnerlerdi veya yakarlardı. Kahinlerden olumlu bir cevap elde edenler geri giderken bir defne tacı ile dönerlerdi.

Orta Çağlarda üniversitelerde alimler defneden taç giydirlirdi. Tıp okullarında genç doktorların başına konan taçlar defne yaprakları ve meyvelerinden oluşurdu; Fransa'da üniversite diplomasının adı olan "baccalauréat" (Latince bacca laurea : defne meyvesi) burdana kaynaklanmaktadır.

Diğer defne türleri

Defne olarak adlandırılan çeşitli bitki türleri vardır. Yemek yapımında kullanılan defne yaprakları Akdeniz bölgesi kükenli Laurus nobilis  'tir. Kaliforniya defnesi olarak bilinen Umbellularia californica yemeklere daha kuvvetli bir koku verir. Hint mutfağında kullanılan Hint defnesi Cinnamomum tejpata farklı bir cins (ama aynı familyaya ait) bir bitkidir, yemek yapımı bakımından kokusu daha çok Çin tarçını (Cinnamomum Cassia) gibidir benzer.

Defnegillerden bazı türler zehirlidir, örneğin Arabistan defnesi (Daphne gnidium) ve yaban defnesi  (Daphne mezereum). Defnegillerden olmayan dikenli defne  (Ilex aquifolium), dağ defnesi (Kalmia latifolia) ve koyun defnesi  (Kalmia angustifolia ) de zehirlidir.